
Özgeçmiş :
Konuşma başlığı ve özeti:
Derlem Temelli Araştırma Yoluyla Çeviride Anlamsal Vezinde Ustalaşmak: Edebi Çeviri Örneği
Bu çalıştay, edebi eserlerin çevirisinde anlamsal veznin önemine odaklanır ve uygulamalı bir etkinlik aracılığıyla derlem tabanlı bir yaklaşım kullanılarak çevirmenlik öğrencilerinin anlamsal vezin konusundaki farkındalıklarının nasıl artırılabileceğini araştırır. Özellikle edebi metinlerin çevirisinde eşdizimlilik, yakın eşanlamlılık ve anlamsal vezin farkındalığı büyük önem taşır, ancak bu kavramlar benzer düz anlamlara sahip olmalarına karşın anlamsal vezinlerinin birbirinin yerine geçememesi nedeniyle çevirmenlik öğrencileri için zorluk teşkil etmektedir (Xiao ve McEnery, 2006). Semantik vezin, Louw (1993) tarafından "belirli sözcük öğelerinin birbiriyle yan yana gelme olasılığı ve tutarlı bir eşdizimler dizisinin yakınlığı yoluyla kurulan bir anlam biçimi" olarak tanımlanmıştır. Anlamsal vezin, bir sözcüğün ve eşdizimlerinin gelişigüzel kullanımıyla kurulmaz, özgün bir metinde yazarın tutumunu göstermeye yarayan sabit bir kalıp izler. Çevirmenlerden kültür, işlev, kayıt, sıklık, bağlam ve amaç gibi bir çeviri görevini yerine getirirken bir kaynak metnin birçok yönünün farkında olmaları beklenir. Bununla birlikte, bir kelimenin alışılagelmiş sözlükbilimsel ortamının farkındalığı da aynı derecede önemlidir. Anlamsal veznin çeviri sürecindeki önemi ve derlem verilerinin sunduğu olanaklar göz önünde bulundurulduğunda, derlem verilerinin anlamsal veznin kanıtlarına nasıl dönüştürülebileceği araştırılmaya değerdir. Derlem tabanlı bir yaklaşım, bir kelimenin sözlük-dilbilgisi ortamını keşfetmemize ve gerçek derlem verilerine dayalı sezgisel yargılarda bulunmamıza olanak tanır. Sinclair'in 1991’de de yinelenen “SET” öbek fiilinin sözcüksel-dilbilgisel ortamı hakkındaki gözlemleri buna bir örnektir. Sinclair, yaklaşık 7,3 milyon kelimelik bir külliyat kullanmış ve genel olarak “SET” öbek fiilinin isim olarak kullanımlarının bozulma, çürüme, kötü niyet, çöküş, fakirleşme, enfeksiyon, önyargı, kötülük gibi hoş olmayan durumlar olduğunu gözlemlemiştir. Derlem kullanımıyla mümkün kılınan bu veri güdümlü gözlemden hareketle, derlem verilerinin özellikle sözlük-dilbilgisi söz konusu olduğunda çevirmenler için pek çok açıdan yararlı olduğu noktasına varılabilir. Bir çevirmen kendi ana dilinin genel anlamsal vezninin farkında olabilirken, yabancı kaynak dildeki ince vezinsel ayrımlara karşı daha az duyarlı olabilir. Burada, bir külliyat tarafından sunulan gerçek hayattaki dil verileri, sözlüksel öğeler hakkında ayrıntılı gözlemler yapmaya izin veren bağlamlı bir dizin kullanılarak daha hızlı ve daha verimli çalışılabileceği için çok yararlı hale gelir. Çalıştay, katılımcıların katılımıyla aşağıdaki adımları takip edecektir:
- Çalıştayın odak noktası olan edebi eser James Joyce'un “The Dead” adlı öyküsü, sunum yapan kişi tarafından kısaca tanıtılacaktır.
- Katılımcılara James Joyce'un “The Dead” adlı öyküsünden kısa bir bölüm sunulacaktır.
- Katılımcılardan bu bölümü İngilizce'den Türkçe'ye çevirmeleri istenecektir.
- Katılımcılara daha sonra İngiliz Ulusal Derlemi (BNC) külliyatından örneklerle desteklenen kısa bir anlamsal vezin tartışması sunulacaktır.
- Bir sonraki adımda, katılımcılardan bölümdeki üç cümleyi anlamsal vezin tartışması ışığında yeniden çevirmeleri istenecektir.
- Son olarak, vezin farkındalığının çevirileri herhangi bir şekilde etkileyip etkilemediğini görmek için anlamsal vezin tartışmasından 'öncesi ve sonrası' çeviriler arasında bir karşılaştırma yapılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Çeviribilim, derlem temelli çeviribilim, anlamsal vezin, çevirmen eğitimi