
Özgeçmiş :
Belgin Elmas, 2018 yılından bu yana TED Üniversitesi'nde ELT Bölüm Başkanı olarak görev yapan bir profesördür. Lisans ve doktora derecelerini Anadolu Üniversitesi ELT Bölümünde, yüksek lisansını Bilkent Üniversitesi'nde Fulbright Bursu ile tamamlamıştır. 2004-2008 yılları arasında Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı, 2014-2019 yılları arasında Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü olarak görev yapmıştır. Doktora tezinde konuşma ve yazma becerilerinde yabancı dil kaygısının kaynaklarına odaklanan Elmas, o zamandan beri ağırlıklı olarak öğretmen eğitimi, dil öğretiminde teknoloji entegrasyonu, uzaktan eğitim ve müfredat geliştirme konularında araştırmalar yürütmektedir. Çeşitli konularda birçok yüksek lisans tezi ve dil becerilerinin ölçme değerlendirmesi üzerine iki doktora tezi yönetmiştir. Çeşitli TÜBİTAK ve BAP projelerinde direktör ve araştırmacı olarak çalışan Elmas, dil öğretiminde metodoloji, çocuklara İngilizce öğretimi, dijital materyal geliştirme ve dil öğreniminde bireysel farklılıklar gibi dersler vermektedir.
Konuşma başlığı ve özeti:
Duygusal Çevik Öğretmenler, Duygusal Çevik Nesiller
Eğitimin amacı, bireylerin potansiyellerini keşfetmelerini sağlamak ve onu en etkin şekilde kullanmalarına rehberlik etmektir; eğitim aynı zamanda bireylere pes etmemeyi, ayağa kalkmayı ve hayatta kalmayı öğretmeyi amaçlamaktadır. Peki bu eğitim sürecinde duygularımız tam olarak nerededir? Üzüldüğümüzde, korktuğumuzda veya kızdığımızda ne yapacağımızı nasıl bilebiliriz? Bunları okulda öğrenmeli miyiz? Bu okulun sorumluluğu
mudur? Öğrenecek o kadar çok şey varken ve öğretmenler onca yapacak şey ile boğuşurken, sürekli değişen duygularımızla da mı ilgilenmeliler? Cevap şüphesiz ki ‘evet’ tir. Duygular insanlarla ilgili ve onlara özgü olduğu için duygu yönetimi odağına insanı koyan bir eğitim sisteminin parçası olmalıdır. Susan David’in belirttiği gibi insan kendi iç dünyasının, duygularının farkına varabilirse kendi hayat hikayelerini yargılamadan ve merak duygusunu koruyarak sorgulayabilir ve onlardan neler öğrenebileceğini görüp yoluna devam edebilir.
Duygusal olarak çevik öğrenciler yetiştirmek için bu beceriye sahip öğretmenler gerekir. Ancak değişime uyum sağlayabilen, değer yargılarına göre hareket edebilen, zorlayıcı duygularla baş edebilen, başkalarına olduğu kadar kendilerine karşı da şefkatli olabilen ve kendini olduğu gibi kabul edebilen öğretmenler iyi bir eğitim verebilirler. Dünya Ekonomik Forumu, duygusal çevikliği “Geleceğin Becerisi” olarak adlandırıyor. Bu sunum hayatlarını daha tatmin edici bir şekilde yaşamayı becerebilen ve hem kendilerine hem de başkalarına faydası dokunan duygusal çeviklik becerisini edinmiş çocukların yetişmesine yardım edebilecek ve kendileri de bu beceriyi edinmiş geleceğin öğretmenlerini nasıl yetiştirebileceğimizi odak noktasına almıştır.
Anahtar kelimeler: Çeviklik, Çevik öğretmenler, Çevik öğrenciler, Öğretmen eğitimi, Duygular, Öğretim